Balkanlar Turu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Balkanlar Turu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Ağustos 2012 Pazartesi

Split bir İzmir olabilir mi ki? (4)

Herkese selam,
Tatilin son 2 gününe girerken Hvar'dan ayrılıp Split'e geçiyoruz. Bi önceki yazımda Hvar-Split feribot saatlerini paylaşmıştım. Eğer Hvar üzerinden gidecekseniz günde 2 tane feribot varken, Stari Grad üzerinden gidecekseniz,feribot saatleri daha çok olup her feribot için 1 saat öncesinden otobüs de var. Biz Hvar'dan daha da geç ayrılabilmek adına en son feriyle Stari Grad üzerinden Split'e geçiyoruz. (Otobüs kişi başı 25 kuna) 
Önceden söylediğim gibi feribot,tren ve otobüs terminalleri Split'in merkezinde olduğundan feribottan indiğiniz an yukarı doğru yürürseniz merkeze gelmiş oluyorsunuz. Biz gittiğimizde Split festivali olduğundan acaip kalabalıktı. Otelimiz yine çok harika bi konumda çıkınca sevinçten dört köşe oluyoruz tabi:) Split'in en işlek ana caddesinin bittiği yerden araya bir sokak uzanıyor. Artık orada evler başlıyor. İşte bizim de otelimiz bu aradaydı. Gece geç indiğimiz için ve o kadar sessiz, tenha sokaklardan elimizde bavullarla geçerken baya bi tedirgin olduk ama tamamen yersizmiş sonradan anladık:) Kaldığımız pansiyon harikaydı, mini bi stüdyo daireydi. Filtre kahve makinesinden çamaşır makinesine kadar her şey vardı! Ev sahipleri de çok tatlı insanlardı. Tekrar gitsem mutlaka orda kalırım, net! Otopark alanı yok,zaten arabayla girebileceğiniz bir sokak olmadığı için  kimsenin arabası yok çevrede. Wi-fi ,sıcak su ve hijyen de var ee daha ne olsun :) 



Apartments Varos
Ertesi gün öğleden sonra Zagreb'e geçeceğimiz için gece bavulları bıraktıktan sonra dışarı atıyoruz kendimizi. Split, diğer şehirlere göre daha ucuz. Dondurmadan, su ve pizzaya kadar tüm yiyecek fiyatlarında gözle görülür bir düşüş var. Akşam o kadar kalabalıktı ki milim milim yürüyebildik ara sokaklarda. Ana caddede canlı müzik varken ara sokaklara dalalım derseniz bir sürü cafe var. Yine aynı Old City mantığı, eski ara sokaklar ve bir çok cafe. 
Biz Split'e çok vakit ayırmadığımız için bilmiyorum ama giden başka arkadaşlar denize de girip çoğu eğlence mekanına da gitmişler ve çok beğenmişler. 



Split aynı bizim İzmir'imiz gibi. O yüzden ben Split'i çok sevdim. Tekrar yolum düşerse bu sefer daha uzun kalmayı planlarım kesinlikle, tabi bunda en büyük etken İzmir'e olan benzerlik değil:) 
Kızlar, Split ve Zagreb ayakkabı cenneti! O kadar farklı tasarım ayakkabılar var ki ! Ben Türkiye'de görmediğim bir sürü ayakkabı modeli gördüm. Tabi farklı ve gerçek deri olanların fiyatları 250 tl'den başlıyor ama 15 liradan başlayan deri olmayan, gündelik, yazlık sandaletler ya da değişik, topuklu abiye ayakkabılar var ki görmeye ve hatta çılgınca almaya değer! 
Hele bi turkuaz sandalet vardı 30 liraya almadığım, ahh aklım asıl onda kaldı :)


Sevgiler sevgiler...


SD






3 Ağustos 2012 Cuma

Kalbim Hvar'da kaldı! (3)

Herkese selam,
Tatilimizin 3. günü Hvar Adasına geçmek için Dubrovnik'ten ayrılıyoruz. Şimdi Dubrovnik'ten Hvar'a geçmek için aslında bir çok alternatif var. Birincisi bizim hakkında hiç bir done bulamadığımız feribot. 8 saat süren bir yolculuk olup direk Dubrovnik'ten Hvar'a gidiyormuş ama haftada sadece 2 gün. O yüzden biz bunu tercih etmiyoruz. İkincisine geçmeden şunu söylemekte fayda var, Hvar adası büyük bi ada olup ulaşım 2 türlü gerçekleşiyor. Biri merkez diye geçen "Stari Grad", diğeri ise asıl turizmin olduğu ve denize girilen plajların olduğu bölge olan "Hvar". İkinci yolumuza gelecek olursak Dubrovnik'ten Split otobüsüne binip Drvenik'te iniyorsunuz,sonra Drvenik'ten belirli saatlerde olan feribotlarla Hvar'a gidebiliyorsunuz. Ekşide bazı arkadaşlar Hvar'a ulaşıldığında 70 km lik bir kara yolundan bahsetmişler ama tabi biz bu yolu da tercih etmediğimiz için orasını bilemedik:) Üçüncü  ve son alternatif bizim tercihimiz oluyor. Dubrovnik'ten terminale gidiyoruz ve kişi başı 132 kunaya 4,5 saat sürecek olan Split biletlerimizi alıyoruz. Burda da yine valiz başına 8 kuna istiyor amcalarımız kesintisiz;) yol çok virajlı ve otobüs, belediye otobüsü gibi her yerde durduğu için aslında  o kadar sürüyor, yine de sıkıntısız bi yolculuktan sonra Split'e iniyoruz.
Split'te terminal ve feribotlar aynı yerde yine. İnfoya sorduktan sonra anlıyoruz ki Hvar' a sadece "Jadrolinja" adlı feribot gidiyor biz de hemen bilet almak için koşturuyoruz. Aşağıda (burda küçük ama büyütürseniz daha net görürsünüz) kalkış-varış saatlerini koyduğum sadece Jadrolinja'ya ait değil tabi. Yukarda bahsettiğim Drvenik feribotlarının da saatleri var. Burdan da anlaşılacağı gibi direk Hvar'a sadece 2 tane feribot varken, Stari Grad'a bir çok mevcut. Hatta biletler genellikle 1 gün öncesinden alındığı için biz direk Hvar'a bilet bulamıyor, dolayısıyla Stari Grad  üzeri geçmek zorunda kalıyoruz.


Kişi başı 47 kunaya aldığımız Jadrolinja yolculuğu baya kalabalık ve devasa bi feribotta 1 saat 45 dakika sürüyor. Feribota erken girip içerde yer kapmanızı tavsiye ederim,ha ama ben burda da güneşlenmeye başlarım derseniz de herkesin yaptığı gibi bikininizi giyip yukarıda güneşlenebilirsiniz. Stari Grad'a indiğinizde sizi sadece 1 otobüs ve minibüs şeklinde taksiler bekliyor. Otobüs ayakta dahil yolcu aldığı halde bize yer kalmıyor. Taksilere yöneliyoruz,onlar da çoktan yolcularını almış oluyor. O yüzden size tavsiyem feribottan ilk inmeye çalışın;) Otobüs ve taksiler gittikten sonra bir sürü insan Hvar'a gitmek için taksi kuyruğuna giriyor ama ortada taksi yok ki! Biz orda tanıştığımız Türk arkadaşlarla ilerden bi taksi bulup anlaşıyoruz. Otobüs parasını bilmediğimiz için 15 km.lik Hvar yolculuğu için taksimetreyi açan takside gözümüz taksimetrede Hvar'a varıyoruz. Taksi 240 kuna yazıyor ve biz 4 kişi bu paraya geldiğimize seviniyoruz. 20 dakika sonra Hvar merkezdeyiz. Taksi merkezin girişinde bırakıyor çünkü adanın merkezine araç giremiyor.Ordan sonra siz bavullarınızla yürüyorsunuz. Tabi biz oteli bilmediğimizden adama çevreden dolaşmasını ve bizi bi şekilde otelin önünde bırakmasını söylüyoruz.


İşte bizim 5 gün kaldığımız ve dünya tatlısı insanların ev sahipliği yaptığı muhteşem pansiyonumuz: Apartments Rogosic! Ev sahipleri alt katta kalıyor,üst katlar da kiralık. Her katta mutfak var hatta çoğu odanın içinde mutfak var! Biz odamızın içinde sadece tuvalet banyo olmasına özen gösteriyoruz. Mutfağı kullanmayız diye düşünmüştük ama sonradan kahvaltı ve öğle yemeğine otele gelip mutfakta bişeler yapmayı tercih ediyoruz:) Odalar klimalı, internet biraz yavaş ama mevcut.Çok sessiz ve ailelerin tercih ettiği nezih bi yer. Karşısında hemen sağlık ocağı var ve Hvar'ın meşhur Amfora otelinin arkasında. Kaldığımız pansiyonun yerine bayılıyoruz! Çünkü 2 dakika sola yürüyerek adanın merkezindeyiz (aşağıda) ve yine sağa 2 dakika yürüyerek plajdayız(aşağıda)!
Hvar Merkez

Hvar Plaj
Merkezde yiyecek içecek fiyatları genel olarak tüm mekanlarda aynı, pizzalar 45-60 kuna arası, salatalar 45-55 kuna arası, et,balık ve tavuklar 75-125 kuna arası değişiyor. Tabi tüm restoranlarda Wifi da mevcut,es geçmeyelim:)
Hvar'a üstten bakış


Hvar Marinadan her gün karşıdaki adalara turlar var,mutlaka görülmesi gereken bi ada olarak Bol'u tavsiye ediyor herkes. Sabah 9'da kalkış akşam 18'de varış, lunch dahil kişi başı 250 kuna. Merkezde bir çok restoran var, akşamları herkes giyinip kuşanıp aşağıya merkeze iniyor ama tabi merkez gece 11'den sonra canlanıyor. Bizim Bodrum'umuzdaki gibi şıkır şıkır full makyaj yok tabi oralarda:) Kızlar ayaklarında şipidik terlik üstlerinde bi elbise,biraz allık, biraz göz kalemi ve yazın olmazsa olmazı kuaförsüz doğal bırakılmış saçlarla aşağıda oluyorlar:) O yüzden giderken abartı kıyafetler ve bi ton makyaj malzemesi götürmenizi tavsiye etmem zira herkes assolist gözüyle bakar valla:) Carpe Diem adlı mekan biraz daha Reina vari olup içerde müzik de, insanlar da ölü. Kimse dans etmeyip herkes birbirini kesiyor. Gece 2'den sonra Carpe Diem'in kendine ait olan karşı taraftaki açık hava discosuna geçmek için ücretsiz taksi feribotlar var. Ancak karşıya geçer geçmez   100 kunanızı alıyorrlar:) Burda da eğlence sabah 6'ya kadar devam ediyor ve aynı şekilde geri dönüyorsunuz.  Çoğunlukla gençler merdivenlerde,sokakta,yerlerde daha doğrusu eğlenmeyi bildikleri her yerde eğleniyorlar.

Mekanlar küçücük olduğu için müzik bangır bangır dışarı verilip herkes dışarda  eğleniyor.


Hvarda her yerden okyanusa girebiliyorsunuz. Yukarıda görünen kayalıklara bile havlu serip ya da ilk gördüğünüz betona havlu serip bile güneşlenip denize girebiliyorsunuz.En üste koyduğum şezlonglu yer bizim kaldığımız pansiyonun hemen altında olan ve genellikle herkesin tercih ettiği tek plaj. İster 40 kunaya şezlong kiralayın isterseniz betona ya da taşlara havlunuzu serip oraya konuşlanın. Paralı plajlar da var tabi ama hepsi yan yana olduğu için ve müzikleri çok da iyi olmadığı için biz tercih etmiyoruz.

Uzun süreli konaklama yapıp pansiyonda yer içeriz derseniz merkezdeki büyük konzumdan alışveriş yapın derim. Diğer küçük olan büfeler ve marketlerde fiyatlar turistlere göre bilginiz olsun :)

Hvar hakkında aklımda kalanlar bunlar, tabi yine unutmayın suları musluktan içebiliyorsunuz! Kumsal aramayın, taş ve kayalık var, denizin dibi de aynı şekilde. O yüzden çoğu deniz ayakkabısıyla yüzüyordu. Ama o su her zaman mı tertemiz olur, suyun dibi her zaman mı berrak görünür, Allah'ım muhteşemdi! Her yaz gidilmeye değer, her yaz Türkiye'de güneyde yaptığınız tatilin yarı parasına burda tatil yapmaya değer. Muhteşem bi yer, muhteşem bi ortam! Şiddetle ve ısrarla tavsiye ederim!
Siz de gittiğinizde bol bol foto çekip paylaşırsanız çok da sevinirim :) 


Sevgiler sevgiler...


SD



20 Temmuz 2012 Cuma

Bosna Hersek başlangıçlı uzuun bi tatil! (1)

öncelikle selam.
bu yaz tatiline çıkmadan önce forumlarda ve takip ettiğim diğer bloglarda Hırvatistan ve Bosna hakkında detaylı bilgi aradım ama hiç birinde bulamadım:( sonra tabi her zaman ki gibi iş kutsal bilgi kaynağımız olan ekşiye kaldı. ordan baya detay edindim ve tabi oralarda çok işime yaradı.
Şimdi Balkanlar seyahatine gidecek olanlar için baya detaylı bi yazı yazıcam baştan uyarayım fazla spoiler içerir! Yok kardeşim naptın bu kadar da yazılmaz ki derseniz burdan sonra sadece fotolara bakmanızı öneririm,ha yoook ben detay almak istiorum lazım olur derseniz printscreen yapıp çıktı almak serbest!

Bosna Hersek ve Hırvatistan, Türkiye'ye vize uygulamadığı için pasaportunuzu alıp bir bavulla evden çıkabilirsiniz, tabi öncesinde size Booking.com ve Expedia.com konaklama ve uçuşlar için yardım ediyor. Balkanlarda konaklama mantığı hosteller üzerine kurulmuş yani pansiyonlar. Otel yok mu tabi ki var ama inanılmaz derecede çok hostel varken otel aramak ve oralarda otele bağımlı kalmak pek uygunsuz düşüyor. Sonuçta genellikle kısa süreli konaklama yapıyorsunuz bir duş bir yatak kullanıyorsunuz bunun için de aman 5 yıldızlı tatil köyü olsun demiyorsunuz. Biz de tüm hostel rezervasyonlarımızı bookingden yaparak çıktılarını alıyoruz ve seyahat boyunca yanımızdan ayırmıyoruz.. Uçuşlara gelince expedia bu konuda tam desteği verirken en ucuz biletten en pahalıya kadar hepsini size söylüyor ve seçim size kalıyor. Biz daha rahat ve konforlu uçabilmek adına Türk Hava Yollarını tercih ediyoruz.We are globally yours:)
ve başlıyoruzzz...
Sarajevo Merkezden bir kare

İstanbul'dan THY ile Saray Bosna'ya uçuyoruz yaklaşık 1,5 saatlik bir uçuştan sonra Sarajevo hava alanındayız. Her alanda turist infoya koşup ne kadar harita, dergi tanıtım varsa üçer beşer kapıyoruz:) Saraybosna havaalanı şehir merkezine araba ile 15-20 dakikalık uzaklıkta. Araç kiralamak isteyenler için alanda rent a carlar mevcut. Zaten otobüs, dolmuş falan yok, ya araç kiralayacaksın ya da taksiye bineceksin. Taksi 15 euroya merkeze kadar götürüyor. Bu arada taksiciden " Mostar'a otobüsler dolu,siz en iyisi taksiyle gidin" ayaklarına inanmayın. Paşa paşa terminale gidin.
Sarajevo ve Mostar para birimi mark diye geçiyor. Hırvatistanda ise kuna. 1 mark yaklaşık olarak 1,22 lira gibi. Saraybosna merkez yukarıda fotoğrafta göründüğü gibi. Bir sürü tarihi binalar restore edilerek dükkan, restoran ve barlara dönüşmüş. Merkezde turlarken hemen cevabcici dedikleri (söyledikleri gibi yazıyorum zira nasıl yazıldıgını hem hatırlamıyorum hem de size kolaylık olsun :)) aslında bildiğinTekirdağ Köfte(!) olan köftelerini tadıyoruz. Soğanla servis ediyorlar yanında da ayran görünümlü yoğurt getiriyorlar. Fiyatları da gayet makul,köfte sayısına göre 3-5-7 mark olarak değişiyor. Şehir merkezinde binalarda hala savaşın izleri duruyor. Yaklaşık her binada çok sayıda kurşun izleri..Yoksul, soluk,mahsun  bir kent kalmış Saray Bosna..



Merkezden bir kare




Cevabcici  deyişli köfte!


Saraybosna'da konaklama yapmak istemediğimizden Mostar'a  geçme zamanı gelmişti. Şehir merkezinden (tam emin olamamakla beraber sanırım 1 numaraydı) çok eski,yıkık dökük olan tramvaya binerek terminale gidiyoruz. ----Bundan sonra bahsedeceğim tüm tramvaylar için de geçerli olarak bu söylediklerim önemli: valla biz hep ticket aldık ama tramvayda kimse kart basmıyordu ama en son Zagrepte bi adam kart kontrolü yapmıştı. Yani biz anlayamadık kart gerekli mi değil mi diye,bence siz de sorun öyle alın. ---
Otobüs ve trenler Bosna'da ve Hırvatistan'da hep aynı binadalar. Bu birleşik yapı ulaşım için çok rahat. Mostar 125 km. uzaklıkta olup trenle de otobüsle de 2,5 saat sürüyormuş,tren 10 mark, otobüs 15 mark. Biz treni tercih ediyoruz. Ama aklınızda olsun tren baya bi rötarlı geliyor. Otobüs ve tren saatlerinde sıkıntı yok, rahatlıkla bilet bulunabiliyor.  Rötarlı ve uzun bir yolculuktan sonra Mostar'a varıyoruz. Mostar tren garı da tıpkı Saraybosna'da oldugu gibi otobüs terminaliyle yan yana. Bizim rezervasyon yaptırdığımız hostel terminale 5 dk. yürüyüş mesafesinde olduğundan başlıyoruz yürümeye. Mostar biraz daha gelişmiş, daha aktif bir şehir. Sokak aralarından hatta tenha sayılabilecek aralardan yersiz bir korkuyla geçiyoruz. Turistiz,sırtımızda çanta, üzerimizde şort, elimizde harita, orayı da Türkiye sanıp çekine çekine hızlı hızlı hosteli arıyoruz. Kaldığımız Hostel Villa Park. Tam şehir merkezinde hem de terminale 5 dakika yürüyüş mesafesinde. Hostel mükemmel çıkıyor şansımıza. Gayet temiz, hijyenik, wifi'ı mükemmel yeri desen on numara :) 

Büürek mutlaka tadın hem de yoğurtlu olandan!
Villa Park-Mostar









Old Bridge-Stari Most-Mostar Köprüsü


Mostar da çok pahalı bir şehir değil. Saray Bosna'dan daha çok gelişmiş,turizm daha yaygın gibi. Kaldığımız hostel Old Bridge'e de çok yakın çıkıyor şansımıza:) yürüyerek 4-5 dakika. Old Bridge yani onların deyimiyle Stari Most fotoğrafta göründüğü gibi yüksek. Köprünün diğer tarafına geçildiğinde bir sürü bar ve restoran var. Geçmeden önce ise hediyelik eşya satan dükkanlar var. Mutlaka börek yiyin diyorum ısrarla hem de yoğurtlu olanından ve üzerinede Boşnak kahvesi için. Bakmayın Boşnak kahvesi dediğime bildiğin Türk kahvesi:)
Yiyecek ve içeceklerin fiyatı gayet uygun. Kahvaltıda 2 kişi, 3 tabak börek, 3-4 bardak çay (bu arada çaya tea demiyorlar çay diyorlar:)) 2-3 şişe su içtik ve sadece 20 lira gibi bir rakam ödedik. Hostelin yanında gündüz kapalı gece bara dönüşen küçük dükkanlar var. Diğer ara sokaklarda da mantık aynı. Her yerde sokak barları var. İki sandalye konulan her yer müziği son ses açıp disko ortamı yaratabiliyor.
Kaldığımız Villa Park'tan geceliğine toplam 40 Euro verip Dubrovniğe geçmek için ayrılıyoruz. Terminale geldiğimizde Dubrovnik otobüs biletlerimizi alıyoruz. 10:30-12:30-17:30 ve son olarak 00:30'da otobüs var. Kişi başı 27 mark verip biletlerimiz alıyoruz. Tabi çok önemli bir ayrıntı : yolculuk sırasında cebinizde mutlaka bozuk para ayırın, çünkü otobüste bavul için ayrıca para alıyorlar. 2-3 mark civarı gibi bir şey.
Mostar Dubrovnik arası 145 km. ve 2 saatlik bir otobüs yolculuğu bizi bekliyor. Artık bundan sonra Bosna Hersek ülke sınırlarından Hırvatistan sınırlarına geçiyoruz. Yol boyunca neredeyse 4 ya da 5 kere durdurulup pasaport kontrolü yapılıyor. Dolayısıyla 2 saatlik yol 4 saate çıkıyor. Ekşi Sözlükte bununla ilgili başka bir yol alternatifi vermişlerdi bu kadar çok kontrole girmemek için ama biz otobüsle gittiğimiz için malesef böyle oldu. Sanırım geçiş için Stolac tarafından geçmenizi yazmışlardı ama  yolu uzatır mı bilemem.
Mostar- Dubrovnik arası Samsun-Trabzon yolunu andırıyor,alt taraf deniz üst taraf dağlık. tabi Karadeniz gibi yeşillik göremezsiniz ama manzara muhteşem! ha tabi 145 km.lik yol nasıl 2-3 saat oluyor derseniz inanılmaz derecede virajlı!
Bosna hakkındaki izlenimlerin özetle nedir derseniz, Sarajevo'da tarihi anlamak ve o hüznü görmek için gündüz gitmek yeterli geliyor, Mostar ise gerçekten görülmesi gereken bir kent. Tabi ona da 2 -3 gün ayırmaya gerek yok Gündüz tarihi yapılar gezilip akşam da meydandaki kafelerde takılıp 1 gece konaklanabilir. Tabi eğer sizin de benim gibi şehri keşfetme mantığınız tüm müzeleri gezmekten ziyade, o yörenin yemeklerini tadıp, meydanında oturup insanları seyretmek ve o kültürü anlamaya çalışmaksa bu hesaplama size de yetecektir.
Dubrovnik-Hvar-Split ve Zagreb yazılarım da yolda, taze taze gelicek!

Sevgiler sevgiler...

SD