3 Temmuz 2013 Çarşamba

Kandırıkçı Irmak

Herkese Merhaba,

Sonunda yazmayı göze alabildim. Uzun uzadıya doğum hikayeme girmeyi düşünmesem de heyecanla bebeğini bekleyen anne adaylarına biraz detay vericem sanırım :)

Normal doğum yapmış olmanın verdiği "acımıyo kii" bakışı

Öncelikle 38. haftamın içinde benim de doğum günüm olan 5 Mayıs günü gelicek diye bir gece hastanede yatmak zorunda kaldım. Sancılarım zaten vardı ama düzensizdi. Bunlar yalancı doğum sancısı olup aslında istenen bişeymiş. 4 Mayıs gecesi 10 dakikada bire düşünce ki-sancı nası birşey derseniz bel ağrısıyla beraber kasıklarınıza birden bire vuran bi ağrı- doktorumu aradım, o da hastaneye gitmemi söyledi. Tüm hazırlıklar yapıldı, damar yolu açıldı, hastaneye yatışım başladı, biz odayı yerleştirdik, hatta açıklık bile vardı. Ne olduysa gece oldu. Sabaha karşı sancıdan eser kalmadı, Gece "Bu sabah kesin Irmağı kucağına alacaksın" diyen hemşireler şaştı kaldı. Elimizde bi dünya eşyayla arkamıza baka baka geri döndük. Doğum günüm olan 5 Mayıs hüsranla sonuçlanmıştı:(

Çok geçmeden 3 gün sonra sancılarım daha da şiddetlenmeye başlayıp ufacık minicik bi kan gelmesiyle beraber soluğu tekrar hastanede aldık. Bu sefer doktorum bebeği riske atamayacağını söyleyip beni suni sancıya bağladı. Öğleden sonra 2 gibi takılan suni sancı akşam kendini hissettirmeye başladı. Ben buralarda hiç okumamıştım. Meğer sunu sancı ölüm bişeymiş. Sancı dakikada bir geldikçe yatamıyor, hareket edemiyor, ayakta duramıyordum. Epidural alabilmek içinse 4 cm. açıklık olması gerekiyormuş. Ama saatler geçmesine rağmen bende açılma olmuyordu. 3 cm. olduğu an epidurali taktırıp serumu bağlattım. İşte o 1 saat  sancıları hissetmemeye başlayınca uyumuşum. 1 saat sonra epiduralin etkisi geçince sancı daha da şiddetlenince işte şimdi duramıyorum dedim:) Bu arada açılmam çok yavaş olduğundan suni sancı dozajını arttırdılar ama yine açılma olmadı. Tabi bu arada ben kemiklerimin ayrıldığını her hissettiğimde bağırmadım ama kocamın elini nasıl sıkmışım ona sormak lazım :) Bu sefer doktorum açılmayı hızlandırıcı bir serum taktı. Onu taktıktan 2-3 saat sonra açıklık 8 cm. e ulaşınca doğumhaneye alındım. Eşim üzerini değiştirip benim peşimden doğumhaneye girdi.

Doğumda ebe, doktorum, eşim ve ben vardık. Tabi arada anestezist de bize katılıyordu. "Sancı gelmeye başladığı an nefes al, sancı vurdukça nefesini içinde tutup ıkın" telkinleriyle 1 saat içinde kızımı doğurdum. Kimisi 3 dk. kimisi 1 ıkınmayla doğurmuş ama benim baya uzun sürdü. O sıra Irmağı alıp aşısını, kontrollerini yapıp giydirdiler. Doktorum da benim dikişlerimi yapıp bebeğimi kucağıma verip beni çıkardılar.

39+0 gebelik haftamda gece saat tam 23:54'tü Irmak doğduğunda. 9 Mayıs  diil de 8 Mayıs'ı  tercih etti kızım:)  3620 kilo ,52 cm. doğdu.
Normal doğum olduğndan ertesi gün öğlen taburcu olduk. Doğumdan hemen sonra bebeğimi emzirdim. Peşine bana kahvaltı tabağı geldi ki nasıl yumulmuşum anlatamam. Sabah kahvaltı yapmıştım sadece, ne su ne başka bişe. O da her an bir aksilik olur da sezeryana dönersek diye.

1 aydaki değişim yanaktan ibaret :)

Gelelim hissettiklerime, bi kere normal doğumda eğer kendi sancınız olur ve düzenli de olursa sakın korkmayın, hele doğumhaneye girdiğiniz an çok kolay. Ben suni sancı aldığım için sancılar ölüm gibiydi ama epidurali aldığım an hepsi geçti. Üstelik bebeğin çıkış anını yaşamak dünyada hiçbir şeyle kıyaslanamayacak bi mutluluk.

Bebeğim ilk ağladığı an ben doğum travmasınnnın şokuyla hönküre hönküre ağlamaya başladım. Hele kucağıma alıp emzirdiğimde asla tarifi olmayacak şeyler hissettim.

Güven hastanesi ve doktorum Aslı Hoca olmasaydı asla böyle güzel bir normal doğum gerçekleştiremezdim heralde. Başka bi doktor açılma olmuyor diye beni çoktan sezeryana almıştı.

Ankarada doğum yapacaklar için Güven Hastanesini mutlaka düşünmelerini tavsiye ederim.

Epidurale gelecek olursak, öyle belden aşağısını hissetmeme gibi bişe yok, doğumu daha kısa sürede gerçekleştirmek için düşük doz aldığınız zaman sancıyı da hissediyorsunuz ki daha rahat ıkınabilin. Epidural hiç istemeyen ben, suni sancının dozajı arttırıldıktan sonra kemiklerimin ayrıdığını hissedince bas bas bağırdım epidural diye. Yani öyle cengaverliğe gerek yok ben epidural istemem diye. Kısacası epidural candır:)

Doğurduktan sonra o acıların hepsini unutacaksın derler ya, sabah odada annem bana sorduğunda hiç de unutmadım cevabını yapıştırdım:) O acılar o kadar tazeydi ki :) Ama şimdi kızım 2. ayına girmek üzere ve ben gerçekten çektiğim tüm acıları unuttum. Hatta şaka gibidir ki hamileliğim boyunca az da olsa yaşadığım sıkıntıları bile...

Bi sonraki postta meşhur "lohusa depresyonu" ve meşhur "doğumdan sonra kaç kilo gitti" konularıyla karşınızda oluciim. Şimdi müsadenizle "ın-gee" diye ağlayan kızıma dönüyorum :)

Sevgiler sevgiler...
sd




4 yorum:

Didem dedi ki...

çok güzel bi duygu olsa gerek bebeği karşılamak onun çıkışını hissetmek. Ben de normal doğum yapmak istiyorum inşallah yapabilirim , yazını heyecanla okudum , tekrar tebrik ederim anneliğini .. Öpücükler

mismet dedi ki...

Kuzum ya suni sancı daha beter bişeymis ben oyle duymuştum. Bende çok istedim normal doğum ama olmadı. Epidural ise karşı olmama rağmen şu an tavsiye ettiğim birşey. Hakikaten prenses doğum. Ama sende baya çekmişsin.olsun nasıl sa değiyor dini o çektiklerine kucağına alınca. Allah sizleri hep bir arada sağlıkla tutsun . Çok çok öpüyorum. Benim doğum hikayemide okuyabilirsin;)

escapist pudisse dedi ki...

Didem'cim hayırlısıyla kucagına al da nasıl olursa olsun:) sağlıklı doğumlar diliyorum tatlım..

escapist pudisse dedi ki...

mehtapcım senin hikayeni doumdan önce okumustum zaten :) valla yaşanan kırk gün ve gecmeyen gögüs yaraları dogumdan zormus onu anladım :) ama bu güzllikler dünyalara bedel ,seni de o minik adamı da çok öpüyorum!