İnstagramda biz'in altıncı konuğu "atlasokyanusum.blogspot" blogundan ve "petekbilik" ig adresinden yakışıklı Atlas'ı ve muhteşem fiziğiyle takiplemeye doyamadığımız Petek. Gelin Petek'i bir de yakından tanıyalım...
***
Merhaba,
- Petek KUZAL kimdir?
- 32 yaşında, evli ve 1 çocuk annesiyim.
- Fizik Tedavi Ve Rehabilitasyon bölümü mezunuyum.
- Boğa burcuyum ve sanırım bütün özelliklerini taşıyorum belki
lider ruhlu olmam ve yemeğe olan düşkünlüğüm biraz daha ağır basabilir. (Seda: aha aha aha boğazına düşkün bir boğa daha! yaşasın burcumuz ve boğazımız :))
- Fizyoterapistim.Mesleğimi her ne kadar çok severek yapsam da
modaya olan ilgimden dolayı belki bir butik sahibi veya tasarımcı olmak
isterdim. Hala da neden olmasın diye düşünüyorum:)
- Mersin’de yaşıyorum. Aslında yaşadığım şehri çok seviyorum
fakat Ankara belki de okuduğum yer olduğu için ve İstanbul, şehir 24 saat
yaşadığı için tercihlerim arasında olurdu.
- Yaşadığım şehir 320 gün güneşli ve sıcak olduğu için biz
genelde açık havada yapılacak her türlü aktiviteyi çoğu zaman yapıyoruz.Ama
benim için en keyiflisi güzel bir havada eşim,dostlarımız, kız kardeşim ve minik
oğlumla Marinada kahve içmek.
- Oğlum Atlas adında,15 aylık
- Oğlumun adını ben koydum. Yunan mitolojisinde bir Tanrı’nın
adı ama ben daha çok Atlas okyanusunu düşünerek koydum.
- Bebeğim, biraz zor ama çoğunlukla keyifli bir hamilelik
sürecinden sonra 13 Ekim 2012 yılında sezeryanla dünyaya geldi.
- Ameliyathanede onu kucağıma verdiklerinde gözyaşlarımı
tutamadım,inanamadım benim olduğuna…
- Güzel bir hamilelik için öncelikle bir fizyoterapist olarak
hamilelere en büyük tavsiyem sporu hayatından çıkarmamaları ve kesinlikle
yediklerine dikkat etmeleri. Herkes daha bilinçli artık. Aşırı kilo alımı kesinlikle
mutsuzluğu beraberinde getiriyor.Bunun için bir diyetisyen ve bir spor hocası
eşliğinde 9 ayı keyifli bir şekilde geçirebilirler.
- Lohusalığım çok zordu. Türkiye’de dereceye girerim o derece.
Kesinlikle hazırlıksız değildim bebeğime,kesinlikle çok istenen bir bebekti ve
lohusalık depresyonunu ciddiye almayıp ‘insanlar abartıyor’ dediğim çok oldu ki
benim başıma geldi. Yaklaşık 1.5 ay kadar sürdü. Bu durumda anne baba kardeş
yakın arkadaştan çok eşin desteği çok önemli. Mutlaka yeni doğum yapmış anne
kendini güvende hissetmeli. Bol bol açık havaya çıkmalı. Uyku en önemli etken.
Size destek olan kim varsa ondan ilk önce bunu rica edin. Uyumanıza yardımcı
olsun. Onun dışında misafirlerinize uygun bir dille bir süre kabul
edemeyeceğinizi söyleyin zira ben yapmadım ve suratım beş karış oflaya poflaya
dolandım evde misafirler varken :) Bir de
kesinlikle geçecek bunu bilin. Depresyon biraz hormonlarla alakalı olduğu için
yazdığım durumlar belki hafiflemesine yardımcı olur.
- Çalışan bir anne olduğum için oğlumla hafta içi pek vakit
geçiremiyoruz. Hafta sonu sabah ona kahvaltısını yaptırdıktan sonra saat 10 gibi
marinaya gidip bir kahve içiyoruz. Hazır yürümeye de başladı, o attığı her
adımla mutlu olurken biz de onu izlerken keyiflerin en büyüğünü yaşıyoruz. Daha
sonra belki arkadaşlarımızla veya ailelerimizle buluşup yemeğe gidiyoruz. Ondan
önce yolumuz mutlaka bir oyuncakçıya düşüyor tabi, elimiz boş eve dönmeyiz:) Eve dönmeye yakın herhangi bir avm'ye uğrayıp ev
alışverişimiz yapıyoruz. Onları artık oğlumla birlikte yerleştiriyoruz ki en
sevdiği şey artık bu. Evde odasında
oyuncaklarıyla biraz vakit geçirdikten sonra banyosunu yaptırıp giydirip
uyutuyorum. Ve ertesi gün iş günü olduğu için,ondan uzak olacağım için biraz da
buruk ben de uyuyorum.
- Babasıyla oğlumun arası çok iyi. İlerde çok iyi iki arkadaş
olacaklarına eminim ama oğlan çocuğu anneye daha düşkün olur diye boşuna
dememişler anladım;)
- Eşim özellikle son zamanlarda bebek bakımı konusunda bana tam
destek. Hatta gece uykusu artık ona ait diyebilirim.
- Bebeğimi büyütürken en zor anım daha 20 günlükken genzine süt
kaçtığı için boğulmaktan son anda kurtulmasıydı sanırım. Hayatımda hiç
unutamayacağım ve en çaresiz kaldığım andı sanırım. Allah hepsine sağlıklı uzun
ömürler versin.
- Bebek bakımında benim püf noktam annem ve bakıcımız sanırım.
Atlas 2.5 aylık olduğundan beri çalıştığım için yemeklerine kadar herşeyi onlar
yapıyor. Ama yine de şunu söyleyebilirim ki kesinlikle şımarır mı diye
düşünmeden içimdeki bütün sevgiyi bazen mıncıklayarak bazen kucağımda uyutarak
bazen çığlık çığlığa evde "sana aşığım" yaa diye peşinde yakalamaya çalışarak veriyorum.
Bir daha bugünü yaşamayacağımızı düşünerek her sn’nin tadını doya doya
çıkarmaya çalışıyorum. Onun dışında bebek bakımıyla alakalı yazılarım bloğumda
var tabii.
- Güne kahvesiz başlayamayanlardanım
- Sporsuz demeyelim ama spor salonuna yazılmadan yaşayamam
diyelim. Kimi zaman uzun aralar da versem spor hayatımın bir parçası her zaman.
- Dolabımda vazgeçilmez rengim siyah
- En sevdiğim şarkı Schiller dream of you
- En sevdiğim yemek mantı, en güzel yaptığım yemek acem pilavı
- Unutamadığım Türk dizisi tabii ki AŞKI MEMNU,(Seda: ve yaşasın Bihter Ziyagil aşkı:)), yabancı ise
kesinlikle HOUSE
- Bir terapi yöntemi olarak alışveriş yaparım ve İpekyol, Zara,
Twist, arada Beymen tarzları bana uyar
- Teknolojiyle aram iyidir ve hemen adapte olurum.
- "atlasokyanusum.blogspot.com"
bloğunun sahibesiyim. İçeriğim bebek bakımı, büyürken yaşadıklarım,biraz
dekorasyon olmakla beraber hepinizi beklerim.
- Telefonum elimden pek düşmez. Genelde instagram ve twitter
hesaplarıma bakarım
- Instagram’ı seviyorum çünkü hem yeniliklerden haberdar olmamı
sağlıyor, hem bir sürü yeni bilgi öğreniyorum hem de like’ladığım ve gerçekten
çoğunu ayrı ayrı sevdiğim bir sürü bebek ve annesi var :)Yeni arkadaşlıklar da cabası tabi…
- Instagram’da beni "petekbilik" olarak takip edebilirsiniz…
***
Sevgiler sevgiler..
seda
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder