Ek gıda serüveninde en sevdiğim olay fingerfooding,yani "elle yeme"!
Irmakta bu olayı ilk olarak sanırım 7. ayda denemeye başladık.Baktık salatalıklar kemiriliyor,elmalar armutlar havada uçuşuyor,biz de başladık eline ufaktan yiyecekleri vermeye.
Kahvaltı ve aksam yemeklerini beraber yaptığımızdan (hafta içi babaanne ve dedeyle yapıyor) önce onun karışımını yedirdikten ve yeteri kadar yediğinden emin olduktan sonra,mama sandalyesine masada tatlı hariç ne varsa koyuyorum.
Dediğim gibi ilk salatalıkla başladık,şimdi artık bir küçük salatalıgı ısıra ısıra bitiriyor. Bu arada alt üst 2şer dişi cıktı ama sadece alt dişleri varken de yiyordu zaten.

"Benim bebeğimin dişleri çıkmadı ısıramaz ki" demeyin,çünkü ahh o damaklar nasıl sert nasıl dayanıklı:)
O yüzden aman boğazına kaçar diye de korkmayın bence verin eline kendi yemeyi öğrensin. Tabi eğer benim gibi rahat olabiliyorsanız,çünkü Irmagın çok kez boğazına takıldı, ben de her defasında parmağımı boğazına sokup takılanları çıkardım. Bunu yapmaktan korkmazsanız gerisini kolaylıkla yapabilirsiniz.
Yine kahvaltıda kaşar,domates,yeşil zeytin,siyah zeytin,burgu peynir, pişi,börek,simit,roka,marul gibi şeyleri önüne koyuyoruz o da yiyor, ama tek tek!
Eğer ki hepsini önüne yıgarsak,hoop her şey aşağıya.
Irmak 10 aylık ve artık akşam yemeklerine başlaması gerektiğinden ben çoğu zaman akşam kendimize pişirdiğimiz yemeklerden veriyorum.
Ona özel yemek hazırladığımda (yağsız ve tuzsuz) inanın yemiyor. Nerde tuzlu salçalı varsa onu yemek istiyor. Doktorumuz verme dese de ben veriyorum.
Çünkü önümde ablam ve eşimin ablası olmak üzere iki örnek var. Her ikisi de ilk çocuklarına hep özenerek ayrı yemekler pişirdi,en çok yemek seçme ve yemek yememe olayları onlarda oldu. İkinci çocuklarına ise hep kendi yemeklerinden yedirdiler,şimdi ikisinde de yemek seçme ve yememe gibi problem yok:)
İşte bu yüzden ben de öyle yapıyorum. Misal bu akşam kendimize pişirdiğim etli nohut ve bulgur pilavından koydum önüne, teker teker yedi. Pilavı ben yedirdim ama bir yandan da önüne de koydum ki arada o da atsın ağzına.
Geçtiğimiz hafta Samsun'da annemin yanındaydık. Orda da bizim 5 çaylarımıza bile iştirak etti Irmak:) Teyzemin yaptığı mayalı poğaçaları bir bir götürdü. Taze balık, kuru fasülye, köy tavugu,patlamış mısır, yaprak sarma, vişne kompostosu ve benim hiç sevmediğim o kompostonun içindeki vişneler:) hepsi bir bir o küçük boğazdan geçtiler. Irmak onları kendi başına yedikçe ben hiç "aman tuzlu, aman baharatlı" demedim, "oh, şükür, maşallah kızıma" dedim.
Geçtiğimiz hafta Samsun'da annemin yanındaydık. Orda da bizim 5 çaylarımıza bile iştirak etti Irmak:) Teyzemin yaptığı mayalı poğaçaları bir bir götürdü. Taze balık, kuru fasülye, köy tavugu,patlamış mısır, yaprak sarma, vişne kompostosu ve benim hiç sevmediğim o kompostonun içindeki vişneler:) hepsi bir bir o küçük boğazdan geçtiler. Irmak onları kendi başına yedikçe ben hiç "aman tuzlu, aman baharatlı" demedim, "oh, şükür, maşallah kızıma" dedim.
Yani artık zorda kalmadıkça ve akşam öğünü olarak mama yedirmektense bizim yemeklerimizden yediriyorum. Tabi ki tabaklar dolusu yemiyor ama zamanla çoğalıyor inanın bana.
(Bezelyeyi ilk denememde 5 adet yemişken şimdi rahat 20-25 tane yiyor)
İlk denemenizde bir tabak yemesini beklemeyin. Bırakın 3-5 nohut,2-3 kuru fasülye yesin,peşine biraz mama yapıp karnını doyurmasını sağlayın. Ertesi akşam bakın o sayı 6-7 ye,bir sonraki akşam daha çoğa çıkacaktır.
İşin püf noktası sanırım onu tek başına yedirmek yerine,oturup onla beraber yiyip,ona tek başına yemesine fırsat verip sabırlı olmak.
Öğlen zaten ona özel tuzsuz çorbasını içtiğinden akşam yediği azcık tuzlu gıdadan bişe olmayacağı kanaatindeyim,siz ne dersiniz?
Sevgiler sevgiler..
Seda
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder