5 Ocak 2016 Salı

Ufak bi Mola!

                                           

                                                                         Herkese Merhaba,


Sosyal Medya ne kadar da hayatlarımızı ele geçirdi farkında mısınız? 
Sabah kalkıyoruz, eşimize çocuğumuza doya doya sarılıp "günaydın" demeden, ilk paylaşımı yapıyoruz, "GÜNAYDIN"
5 dakikada hazırlanacak kahvaltı sofrasını bir kareye şıkca sığdırabilmek adına yarım saat harcıyor, bu sürede de kimseyi masaya yaklaştırmıyoruz. Sonra şlak, bi kare daha.. "MİİSSS GİBİ PAZAAR"
Gün içinde çocuğumuzla parka gidiyosak, O'nun sallanırken aldığı hazzı anlayıp mutlu olmaktan öte nasıl durdurup fotosunu çekeriz onu düşünüyoruz. Olmadı kaydırağa bi heves çıkan çocuğu durdurup "dur kızım bekle gülümse" deyip, o anı da baltalıyoruz..Sonra şlak.. işte bir foto daha hazır..
"PARK KEYFİ"
Akşam yemeklerinde aynı paylaşımlar, gece yatmadan sütlü kitaplı aynı paylaşımlar...
"İYİ GECELER"
Merak etmeyin ben de hepsini yaptım..
Lafım şahıslara özel değil tamamen genelleme..

Sanki kimse evde çamaşır suyu dökülüp beyazlamış eşofmanıyla ya da paçaları kısalmış pijamasıyla gezmiyormuş gibi, sanki herkes Aşk-ı Memnu yalısından fırlamış, birer Bihter Ziyagil!
Herkes hep mutlu, hep aşık, her daim kahve içen, bebeği her daim akıllı puzzle oynayan, her cumartesi pazar arkadaşlarıyla gece eğlenmeye çıkan, karı koca hep aşk dolu, sanki hiç kavga etmeden yaşayabilen..
ne kadar sahte...
Mesela hiç kimse çocuğuna tablet ya da telefon vermiyor, kimsenin çocuğu tv izlemiyor, herkes evde 7/24 aktivite yapıyor!
Gündüz işte ellerinde kahveyle koşturduktan sonra akşam muhteşem anne oluyor, ha tabi gece bi kaç bişe içmeye bile gidebiliyor. 
O çocuk gece hiç uyanmıyor zaten, çiş nöbeti,meme nöbeti,ağlama krizi olmuyor, evi bok götürmüyor, her daim 3 çeşit yemek kendince hazır oluyor, ütüler birikmiyor, senin annen benim annem tartışması olmuyor vs..
"tabi ki de oluyor Seda, ama ne gerek var hepsini oraya yansıtmaya, biz asıl orda kafa dağıtıyoruz,niye onları koyalım ki" diceksiniz...
Bence koymalısınız,yani daha doğrusu benim ig'ye bakış açım bu. Doğal olmak,içten olmak samimi olmak.. 
Olmayacaksak, sadece günaydınları, iyi akşamları paylaşacaksak neden tanımadığım onlarca insanla takipleşeyim ki? 
Zaten dışarda bir sürü arkadaşım var..
Foto altı yorumlarda neden yıllarca hiç yüz yüze tanışmadığım bi insana sürekli methiyeler dizeyim...
Anlamıyorum gerçekten..

Bir ben miyim yorulan? 

Ben instagramı çok aktif olarak kullandım..çok arkadaş edindim, çok da mutlu hissettim ama artık hiçbir zevk alamıyorum...
Çünkü çok kullandım.. aşırıya kaçtım,şiştim,tükettim..

Hatta paylaşımlara baktıkça mutsuz olmaya başladım.
Evet, o da benim salaklığım ama biliyorum ki benim gibi yüzlerce insan var!

"Neden ben de o mekana gitmiyorum", "aa indirim başlamış ben de gitmeliyim", "millete bak ne güzel kahvesini içiyor", "ayyy bir sürü kız buluşmuş ne güzel ortam", ya da her yaz yaşadığım "hayat İzmirde yaşayanlara güzel" dramam.. 

Eşimle şu sebepten kavga ettiğimi bilirim ya:

S: biz haftasonları neden değişik bişeler yapmıyoruz Hasan?
H: Ankara'da değişik hiçbir şey yok da canım ondan..
S: Neden ya? bak bilmem kim arabasına atlamış bilmem nereye gitmiş, erken rezervasyonla bilet almış Barcelonaya gitmiş biz neden yapamıyoruz bik bik bik....

"Evimde değişiklik yapmalıyım", "yok yok yapamayız, bütçemizi aşar", "uygun yollusundan yapsak o da çok uyduruk durur", "ay Mara indirime girmiş","oysaki yeni kaban almıştım, ama şu yeşiller de harika"..."almayım en iyisi", "çok açıldın seda"..
eee sonra tabi yine farkında olmasam da içten içe hüsran..

Hatta dün bi arkadaşım paylaşmış, farkında olmadan bazı insanları üzüyoruz galiba demiş.. 
Aynen öyle.. 
Bunu ben de yapmış olabilirim. 
Benim paylaşımlarımı görüp, üzülen insan da olmuştur belki de ...
Dediğim gibi tamamen farkında olmadan/olarak ego tatmini yaşamak..
yazık.
Hepimiz bu yollardan geçiyoruz ve ben geri dönüp baktığımda ne kadar salakmışım diyebiliyorum, üzüldüğüm için ve milyon tane paylaşım yaptığım için.
Salakmışım ama kızımla ilgili bazı şeyleri iyiki de paylaşmışım diyorum... ama dediğim gibi çok paylaşmışım,çok! 

Durmayı bilemiyoruz. her anı, her dakikayı hunharca harcayıp yok ediyoruz.
Ben bile bakarken, okurken sıkılırken, insanlara ne benim paylaşımımdan!
Evet o an mutlu oluyoruz evet ama yıllar sonra bakınca çok saçma gelecek eminim.

Muhteşem ötesi fotoğraf makineleriyle ya da en son model telefonlarla çekilen o harika karelerin arkasını düşünüyorum bazen de... 
O kareleri çekerken harcanan zamana ve kaçırılan "asıl" zamana yanıyorum..
İnstagramdan çok bilgi edindim, çok etkinlik gördüm..hatta ilk ig açma sebebim benimle eş zamanlı hamile olan annelerle bebeğimin gelişimini görüp, neler yapabilirim ona bakmaktı.. 
Yaptım da... 
Bir çok "faydalı" blogger anne gördüm ki kitleleri arkasında usulca sürüklemiş, parasını kazanmış ama gerçekten de amacına ulaşmış, yol gösterici olmuş..
ama şimdi..
Ürün reklamı yapabilmek adına bebeğini mankene çeviren anneler, çocuk bas bas bağırıp ağlarken bile online olup, yer bildirimi yapan kişiler vs..
Tabi ki de bloggerlık artık bir meslek oldu sayılır, ve çok tabi ki de insanlar bundan para da kazanacaktır ama 3-4 sene önceki samimi aile ortamından eser kalmadı...

Herkes birbiriyle kanka, herkes herkesin şekeri ya da minnoşu..

Mesela bir annenin paylaşımına olumsuz bir yorum mu yaptın, onun mutlaka bir ekibi vardır ki hepsi aynı anda  sizi ya  blocklar ya da yorum altı üstünüze yürür..
İş, ağza alınmayacak laflara kadar gider...
Çok çok ünlü,belki de hepinizin takip ettiği söz konusu annelerden birinin bi paylaşımında şunu bile gördüm..
Başka bir anne olumsuz bir yorum yapmış, ve evet bence de uygunsuz bir yorum ama, fotoyu paylaşan anne  bile cevap vermemesine rağmen, yandaşlarından biri direk o kişiyi mentionlayarak "küçük beyinli gerizekalı" yazmış.
Yuh be kardeşim sen hani en mükemmel anneydin, insanlara öğütler verip bebeğinize doğal besinler verin, uyku saatlerini ayarlayın bilmem ne demiyor muydun? 
Ne şimdi bu mahalle teyzesi gülşen abla ağızları? 
İşi nolur uzmanlarına, ofislerine, muayenehanelerine bırakın..
Sosyal medya üzerinde bence yapılabilecek tek iyi şey reklam. 

Bakın "iyi" diyorum. Çünkü milyonlarca şirket/şahıs sosyal medyayı kendilerine en iyi fayda sağlayacak şekilde kullanıyorlar. En mantıklısı da bu zaten. 
Çünkü insanlara en hızlı ulaşabildiğiniz mecra burası. Ama insanlarla diyaloga girecekseniz ve insanlara hayatınızı açık hesap üzerinden paylaşacaksanız, o insanlara da doğal olarak konuşma hakkı verdiğinizi unutmamalısınız. 
Sen bi gece önce eşinle eller havayada dağıtmış fotonu paylaşıp ertesi sabah sana gelen olumsuz yoruma "gerizekalı" diyemezsin bence. 
Dedirtmem arkadaş diyosan da takipçi kaygısına düşmeden, gizle profilini , yapma reklamını,ohh mis.
Ya da yok ben blogger'ım para da kazanıcam, reklam da yapıcam diyosan da "ayy ben hep doğalım" ayağına yatmaktan vazgeç ve o gerçekten doğal olan fotolarını paylaşma.

Çok konuştum, çok yazdım yine..
biraz arınmam lazım...

Takip ettiğim ve edenlerden bazılarını sildim.. sayı 100 civarına indiği zaman sanırım gerçekten istediğim kişileri görüp istediklerim beni görebilecek.. ve sanırım ancak o zaman aranıza dönebilirim. 
ne kadar az o kadar iyi.. 
E be, Seda, sen de kimsin ki aranıza dönerim falan demişsin diye de düşünebilirsiniz.
Sonuçta ben blogda herkese açık yazıyorum ve saygı duyuyorum.

Fırsat buldukça profilimi arındırmaya çalışıyorum
Bu arada da yine çok sevdiğim kişilere bakıp likeını yapıştırıp çıkıyorum... 
Kendime daha çok vakit ayırabiliyorum, kitap okuyup, film izleyebiliyorum, ailemle sohbet edip, sohbeti sosyal medyadan dışarı taşırabiliyorum
en önemlisi de şarjım gün boyu yetiyor, var mı ötesi:)

Tek dezavantajı, bildiğin foto/video çekmiyorum!
Irmağa ait en son 2 hafta önce video çekmişim,foto da toplasan 5 tane ancaktır..

Siz beni biraz kendi halime bırakın ben geri dönerim:)
Sevilen insanlar zaten kendilerini biliyor...

esen kalın...

Seda








4 yorum:

Unknown dedi ki...

Ne güzel yazmışsın seda.hep aklımdan gecenleri dile getirmişsin.ağzına sağlık:))

Adsız dedi ki...

insanın yalnız olmadığını bilmesi güzel bir şey. bir profile bakıyorum ürün tanıtımı vs varsa o kişiyi takip etmek istemiyorum çünkü sonra timelineda gezmek bir eziyet oluyor. timeline deniyor galiba ondan da emin değilim:))bir sürü fotonnun olduğu sürekli değişen kısım igde. geçen bir fuar oldu hep fotolar fotolar. arabada oraya giderken foto, standatta foto foto. eşime dedim ki avmlerde dolaşan anne çoluk çocuk kalmamıştır hepsi fuarda:))bir de benim en anlamadığım şey o çocukları süsleyip püsleyip her etkinliğe götürmek nedir yaa. benim oğlanı dışarı çıkarıcam bakkala götürücem diye akla karayı seçiyorum. lcw eşofmanını çıkaramıyorum çocuğun ayağından 5 gün:)) bu çocukalrın hiç mi kendi yapmak istedikleri şeyler yoktur. ben oğlana oğlum bugün ne yapalım dışarıda kahvaltı yapalım mı diyorum yok evde piknik yapalım diyor:))anne pijamanı çıkarma patiğini giy evde oturalım diyor:))neyini ig'ye koyayım o halin:))

escapist pudisse dedi ki...

teşekkürler sibelcim, aynı şeyleri düşündüğümüzü biliyorum senle;)

escapist pudisse dedi ki...

@uykucuruk; işte asıl o halini koyun oğlunuzun.. ben hep öyle yapmak istemişimdir.. eski fotolarıma bakarsanız, makyajsız, pijamalı ırmak tepemde üzerinde yün el örgüsü yelegiyle elinde kepçesiyle totoma vurup deh yapıyor bana, eşşek olmuşum mesela:) eğer orda kocaman bi aile olmak istiyorsak, çocuğunzuun lcw'den olan pijamasıyla( ben de kızıma hep ordan alırım:)) paylaşılmış bir fotoğraf, donuk bi kahve fotoğrafından daha cezbediyr beni.
yaşanmışlık ve gerçeklik var çünkü orda... boşverelim kim takip ediyormuş kaç kişiymiş bilmem ne.. en güzeli samimi olmak değil mi:) çok teşekkür ederim, sevgiler..